RSS

Kategori arşivi: Tarif

>Kurabiyeler :)

>Hilal ablamın tatlı-tuzlu kurabiyesi bizdeki adı. Hatice mahlepli kurabiye demiş ama içinde mahlep yok :) Çok leziz,kıyır kıyır bir kurabiye oluyor. İçindeki şeker ile de tatlı-tuzlu bir kurabiye. Ben çok seviyorum. Yakında başka bir şeklini paylaşacağım sizle inşallah.

Tatlı – Tuzlu Kurabiye
– 1 paket yağ
– 1 çay bardağı sirke
– 1 çay bardağından biraz az şeker
– 1 çay bardağı sıvıyağ
– 1 paket kabartma tozu
– 1 yumurta sarısı
– 1 tatlı kaşığı tuz
– aldığı kadar un
Hamur yapılır. Önce yumurta akına sonra susama batırılarak 180 derecede kızarana kadar pişirilir.
Şu süper kurabiyede arşivimizde bulunsun. Nam-ı değer ıslakkurabiye. Şerbetli kurabiye diyenlerde var.
Islak kekin yuvarlanmış hali gibi bir tadı var. Yani mükemmel ötesi :)

Islak Kurabiye ( şerbetli )
– 1 paket (25 gr.) kakao

– 1/2 paket oda sıcaklığında margarin
– 1 yumurta
– 1 paket kabartma tozu
– 1 paket vanilya
– 1 çay bardağı sıvı yağ
– 1 çay bardağı şeker
– Aldığı kadar un
Üzeri için;
çekilmiş Antep fıstığı
Şurubu için;
– 3 çay bardağı şeker
– 3 çay bardağı su

Şurup malzemelerini küçük bir tencereye koyup pişirin. Yoğunlaşan şurubunuzu iyice soğutun. Şurup soğuduktan sonra bir saat kadar buzdolabında bekletin. Hamur malzemelerini karıştırıp, aldığı kadar unla yumuşak bir hamur elde edin. İstediginiz büyüklükte toplar yapıp, üzerine hafifçe bastırarak, yağlı kağıt serilmişs fırın tepsisine dizip 200 derecede üzeri çatlayana kadar pişirin. Sıcak kurabiyeleri, soğuk şurubun içine, hızlıca batırıp, çıkartın ve servis tabağına alın. Antep fıstığıyla süsledikten sonra bir gece dinlendirip servis yapın.
( şerbetin içine atıyorum bi yandna atıp bi yandan kaşık yardımıyla çıkarıyorum ben.. )
Tarif yemekzevkinden. :)

 
6 Yorum

Yazan: Nisan 13, 2011 in Mer, Tarif

 

>Dulce de leche ve brownisi..

>Uzun zaman önce görüp merak ettiğim süt reçeli de denen dulce de leche yaptım geçenlerde yoğurttan artan süt ile. Uzun bir yapım aşaması var. Daha doğrusu ocakta kalışı. Bi reçel olarak yemek pek benlik değil. Gözümü kapayıp yesem kaymakbala benziyor ama değil derdim. Bidaha yapar mıyım? Bu browni için yaparım :)
Kahvaltıda yemek bana göre olmayınca bununla başka birşey yapayım dedim ve biraz araştırdım. Şu tarifi buldum. Yemek blogu olan herkesin ömründe bir kere de olsa David Lebovitz’den bir tarfi yapmalı düsturuyla aldım tarifi. çevirdim evirdim türkçeye. Çıktı ortaya kolay bir tarif.. ingilizce olunca aman zordur diyordum tarfiler. ama değilmiş :) Sizlerle de paylaşıyorum. Memnun kalacağınız bir tarif. Tabii dulce de leche yapması ayrı bi olay. Onun tarifide aşağıda.. Kolay gelsin..

Dulce de leche Browni
– 115 gr tereyağ
– 170 grçikolata
– 25 gr kakao
– 3 büyük yumurta
– 200 gr şeker
– vanilya
– 140 gr un
– 100 gr fındık,ceviz vb.
ve w kavanoz kadar dulce de leche

Tereyağını eritiyoruz. İçine çikolatayı ekliyoruz ve karıştırıyoruz. Kısık ateşte eriyor. İçine kakao ve tüm kuru malzemeler ekliyoruz. Yumutaları teker teker kırıyoruz. Çırpıyoruz.
Kalıbımıza ki bu kalıp 20-22 cmlik olabilir. çırpılan malzemenin yarısını döküyoruz. Üzerine dulce de lecheyi ekliyoruz,ve geri kalanıda döküyoruz üzerine.
175dereede üzeri sertleşene kadar pişiriyoruz.
Ve dulce de leche için; şu adrese gidiyoruz. :)

 
4 Yorum

Yazan: Mart 25, 2011 in Mer, Tarif

 

>Kakao Mantolu Kurabiye

>Sebahattin Ali’nin Kürk mantolu madonnasını okudunuz mu? Çok güzel bir kitaptır. Nisan-06 diye not düşmüşüm kitabın köşesine. Baya olmuş.
Taa ne zamandır yazıyordum okuduğum kitapları. Senelik hangi ayda hangi kitabı.. Kaç kere temize geçirmişliğim vardır. Bakınca en çok kasım ayında kitap okumuşum. Sanırım kitap fuarları etkisi :) Ama sonra yazamamaya başladım listeme okuduğum kitapları. Anca okuduklarımın ilk sayfasına ne zaman okuduğumu yazabiliyorum. Ayrıntılarla uğraşmak zor sanırım artık.
Nerden geldik buraya.. Bu kitabın ismi geldi aklıma bu kurabiyeyi ilk gördüğümde o yüzden. Mantoluya :)
Çok kolay hazırlanabilecek bir kurabiye. Hem hazırlığı kolay. hem de buzdolabında saklayıp lazım olduğunda çıkarıp dilimleyip pişirmeniz mümkün.

Malzemeler

-250gr. un
-2 yemek kaşığı un
-100gr. nişasta
-100gr. pudra şekeri
-1 tatlı kaşığı kabartma tozu
-1 vanilin
-70gr. çekilmiş ceviz
-200gr. tereyağ
Kakaolu manto: 2 yemek kaşığı kakao, 3 yemek kaşığı şeker, çeyrek bardak krema ya da süt

Çekilmiş cevizi teflon tavada yağ eklemeden kavurup soğutuyoruz. Un, nişasta, kabartma tozu, pudra şekeri ve vanilini birlikte eliyoruz. Cevizleri ekliyoruz. Yağ ve 2-3 kaşık soğuk su ilavesiyle yumuşak bir hamur yapıyoruz.

Hamuru 4′e bölüp ve istediğiniz kalınlıkta rulolar yapıyoruz. Streç folyoya sarıp 10 dakika buzlukta bekletiyoruz.
Ruloların üzerine krema veya süt sürüp kakao+şeker kabına atıp ve iyice sallıyoruz.  en az 3-4 saat olmak üzere buzdolabında bekletin.
Çıkardığımızda yarım cm kalınlığında kesip yağlı kağıt serilmiş tepsiye diziyoruz. 175 derecede önceden ısıtılmış fırında pişiriyoruz.

Sanırım kurabiyemiz sıcakken yanında da sıcacık kahvemizi yudumlarken sıcacık kaloriferin yanında yavaş yavaş yağan karı izlemek bizim için şükür gerektiren birşey. Ama bunları yapamayıp dünyalar tatlısı çocuğuna çorba yapıp ona yedirmeye çalışmak daha da fazla şükür gerektiriyor.. Evet.. o kadar çok şey var ki şükür edecek…

 
2 Yorum

Yazan: Mart 8, 2011 in Mer, Tarif

 

>Avokado Soslu Enginar ve Bir Sofra

>Blogger kapandı diyorlar ama giren giriyor. O gerçekten yasakladıkları insanlar sanki girmiyor mu? Muhtemelen herşeyi bizden iyi biliyorlar. Neyse bi kere daha olmuştu bu. Bir süre sonra geri gelmişti. Bekliyoruz. Ama bu arada birşeler yapmaya paylaşmaya da devam ediyoruz.
Hatice evlendikten sonra bir döndü pir döndü gördüğünüz gibi. Hergüne bir kutu maşallah :) Hemen bu açığı telafi etmeliyim ve bende eklemeliyim birşeyler dedim.
Ve birde Hatice’nin isteğiyle bir facebook sayfası kurdum hobirikse. Daha fazla insana ulaşmak,paylaşmak amacımız.
A birde bu gördüğünüz kutular yakında çok çeşitlenecek. Benden söylemesi.. Bizi takip edin. E birde bi like alalım… :)
Ne diyorduk..
Sofra.. avokado…  enginar…
Kayınvalidemler gelmişti geçenlerde. Nedeni de salona 3 aydır beklediğim duvar kağıtlarıydı. 2 usta hallettiler. Ve sonunda istediğim gibi oldu çok şükür. E akşam yemeğine görümcem Seda ablayıda çağırdım. Ve doldu sofralar, yenildi içildi gülündü.. O gün de öylece bitti.
sofram şöyle;

menum ise ;
-Erişteli mercimekli çorba
-patlıcan sarmaları
hunerli Mügenin sitesinden. Çok çok kolay ve leziz. Tavsiye ederim.
Patlıcanları soymadan uzunlamasına kesip tuzlu suda bekletiyoruz. Sonra yumurtaya ve galete ununa bulayıp kızartıyoruz. yoğurt süzme olursa şahane ve közlenmiş kırmızı biberi karıştırp arasında koyup sarıoruz. Zamanımız varsa soğanlarla bağlıyoruz. Ya da benim gi kürdan batırabilirsiniz. Ortaya şahane bir soğuk çeşit oluyor.

-avokado soslu enginar
Yemekteyiz şeflerin bana armağanı :) Tam görmedim ama sonra netten baktım nasıl yapıldığına. Göz kararı 1 avovadonun içine mayonez,hardal,tuz,dereotu ekleyip blendırdan geçirdim. ve pişirdiğim enginarların üzerine ekledim. Çok yakıştı çok..

-Pazılı tavuk için yemekzevkine..
çok pratik ve leziz bu da. şiddetle tavsiye. Çiğden tavuk+pazı+mantar+mantarlıtozçorba karışımı.
-bulgur pilavı

– lavaşta kıymalı çakma beyti :)
Bi çok blogda gördüm. Denedim sevdim.

– favori pastam

– kakao mantolu kurabiye
Tatlıların tarfileri bir diğer posta..

 
1 Yorum

Yazan: Mart 7, 2011 in Mer, sofra, Tarif

 

>Kahvaltı Muhabbetleri

>Sadece kardeşler toplanmıyorduk ne zamandır. Yani misafirsiz :) Zaten kendimizde yetiyoruz maşalllah. dolduruyoruz sofraları. Annem, Emel ablam, Hilal ablam, Hande , Ömer Elif Feyza ve Melda Yasir ile birlikte , çocuklarda evdeyken bana kahvaltıya geldiler geçenlerde.
Taaa bi eminönü gezimizde  hatice ile ortak aldığımız çiçekleri geçen verdi bana. Bende peçetelik yaptım. Uyduruktan hallice bir peçetelik oldu. Ama ben sevdim. Emel ablam kolay bişey olması değil yakıştırması önemli diyerek beni onure etti :) Körler sağırlar birbirini ağırlar :)) ehe

Çiçeği bol bulunca heryere taktım. Kurabiyeler pepeladan gene. Bi pepela kategorisi açıcam galiba bu gidişle. Ama napıyım o kadar cezbediyor ki yaptıkları. Beni ye demesini bıraktım beni yap diyor genelde :)
Tarifi de şöyle ;
Negrolu Kurabiye
-1 paket tereyağı

-1 bardak + 3/4 bardak şeker
-2 yumurta
– 1 paket vanilya
– 3+1/2 bardak un
-1 çay kaşığı tuz
-1 paket kabartma tozu
– 250 gram damla çikolata
-1 paket Negro

Şeker ve yağı çırpıyoruz. Vanilya ve yumurtaları ekleyip gene çırpıyoruz. Un-kabartmatozu-tuzu eliyoruz ve çikolatayı da ekleyip yoğuruyoruz. Bir negro alıp etrafını hamurla kapatıyoruz. 180 derecede 13-15 dk pişiriyoruz.
Farklı bir kurabiye oldu. Büyük kurabiyelere alışkın değiliz ama lezzetliydi. Pepela 10tane çıkıyor demiş ama ben yarı hamura geldiğimde bir tepsiyi doldurmuştum. 20 taneydi. Kalan hamuru buzluğa koydum. Başka bir sefer arkadaşıma giderken pişirdim. Yaeni toplanda 35-40 tane kurabiye çıktı. Yarım ölçüde yapılabilir.

Kahvaltılıkların yanısıra birde börek çıkardım buzluktan :) Uzun zamandır buzluğumda duran bir börekti. Hatta çıkarınca birşey oldu mu acaba diye kontrol ettim defalarca. Ama miss gibiydi, çok beğenildi. Zaten adı da buzdolabı böreği :)
Hatice’nin tarifiyle şöyle ; ( farklı hallerini yapanlar var. Çok lezzetli ve yumuşacık bir börek oluyor. )
-4 adet patates, haşlanmış, rendelenmiş

-2,5 kibrit kutusu beyaz peynir
-2 yumurta
-1,5 su bardağı süt
-125gr tereyağı, eritilmiş, soğutulmuş
Ayrıca:
-3 yufka
Üzerine:
-1 parça tereyağı
-arzuya göre kaşar peynir rendesi
-pul biber

Malzemeleri karıştırıyoruz.Üç yufkayı her katına harçtan koyarak üst üste diziyoruz. Kenarlarını içe kıvırıp rulo yapıyoruz.Ruloyu ikiye kesip bir tepsiye alıp buzdolabında en az 1 saat dinlendiriyoruz(dilerseniz bir gece önceden de yapabilirsiniz) Fırına koymadan 15 dakika önce buzluğa alıyoruz
Fırına vermeden dilimleyip üst malzemelerini serpip 200C’de pişiriyoruz.

 
5 Yorum

Yazan: Şubat 9, 2011 in Özel Hediyelikler, Mer, sofra, Tarif

 

>

Sırf önceki akşam salatası yapılmış ve artan bi kaç çiçek karnıbaharı değerlendirmek için olsa da. Emre’ye karnıbahar yedirmiş olmanın mutluluğunu da ekliyorum bu posta.  Sabahları genelde omlet tarzı şeyler yapıyorum Emre için. Hem yedirmesi kolay oluyor, hem de içine çaktırmadan birşeyler eklenebiliyor. Pepela’nın tarifiyle bu sefer karnı bahar ekliyoruz kahvaltımıza. aslında hint gözlemesiymiş. Ama benim de gözdem oldu diyebilirim. Tadında sorun yok ama kokuyu bastırmak biraz zor. Ama rahatsız edici değil.

Karnıbaharlı Paratha
-250 gram karnabahar

-Aldığı kadar un (Orijinal tarifte kepekli un kullanmıştı ben beyaz unla pişirdim)
-3-4 yemek kaşığı kıyılmış maydanoz veya taze kişniş
-Tuz ve barahatlar

Karnıbaharları haşlayıp eziyoruz. İçine baharatlar ve maydanoz ekliyoruz. Yavaş yavaş un ekleyerek ele yapışmayan bir hamur elde ediyoruz. Nemli bez altında 30dk dinlendirdikten sonra ufak parçalar alarak açıp tavada az yağda pişiriyoruz.
Ve arasına köy peyniri ile süper oldu. Dikkat!! Sıcak sıcak bitmeli..!!

 
Yorum yapın

Yazan: Şubat 9, 2011 in Kahvaltı, Mer, Tarif

 

>Çok Çikolatalı Kolay Pasta

>

Böyle tarfileri görüp yapmak için bir türlü fırsat olmamıştı.. Ama demek ki yemem gerekiyormuş önceden ki yediğim an hemen yapmalıyım dedim.
Çok güzel bir pasta oldu. Ve bana göre daha çok geliştirmeliyim. içine artık franbuaz mı koyarım bi dahakine ya da fıstıklı mı olur. Hiç bilmiyorum ama geliştirmek istiyorum.
Ara kreması tam istediğim şey. Bol çikolata tadı. Yoğun ve kremşantisiz. Daha ne olsun değil mi? E tabii ki kalorisi bol. Kalori demek lezzet demek klasörüne atılıyor bu tarif :)

Adına Çok Çikolatalı Kolay Pasta diyelim. :)
Kek için ;
Herhangi bir pandispanya tarfini kullanabilirsiniz aslında. Hatta hazır pandispanya ile de çook kolay bir pasta hazırlayabilirsiniz. Ben pandispanya için Müge’nin pandispanya dosyasına bayılıyorum.
Ara kreması ise 1/1 ganajdan ibaret. Ne kadar krema o kadar çikolata. ama çikolatamızın 3/1 bitter olsun daha hafif bi tat alalım..
Ve gene arasına evde ne varsa ekleyebilirsiniz. Çikolata?fındık?fıstık? ve Franbuaz… benim şimdilerde aklımda olan :)
Kremayı ısıtıp içine çikolatamızı ekleyip erimesini sağlıyoruz. Ve soğuduktan sonra çırpıyoruz çırpıyoruz koyulaşıyor. Soğuk olması gerekiyor hatta dolaba koyabilirsiniz.

Evet bu güzel pastadan sonra haberimize geçeyim.
Bugün yani 6şubat. Ömür boyu mutlu olmasını can-ı gönülden dilediğimiz arkadaşımız Hatice’nin evliliğe adım attığı gün. Çok güzeldi bugün. Bembeyaz ve mutlu.. Geleceği bembeyaz olsun,hep mutlu olsun. Bi tanısanız o kadar hak ediyor ki mutluluğu. Hep duamız..

Bundan sonraki postlar sanırım bekarlığa veda,kına ve nikah hakkında olacak. :)

 
12 Yorum

Yazan: Şubat 6, 2011 in Mer, Tarif

 

>Çikolatalı cupcake

>Fotoğraf çekmek değil de onları bilgisayara yükleyişim o kadar uzun sürüyor ki. O yüzden yazılar aksıyor da aksıyor. Geçenlerde ki baya oldu  Ayşe Humeyra’nın bebeğini görmeye gittik. Miniş tönbiş bir bebekti. Maşallah Allah analı babalı büyütsün dedik.  Süper bir sofra hazırlamıştı bize Humeyra. Bi bakış atalım.. Sonra da haberlere geri dönelim..

Malum Hatice telaşlı. E bizlerde onunla telaşlıyız. Çünkü kınamız var. Ve ne giyeceğimizi ne yiyeceğimizi ne dinleyeceğimizi konuşup duruyoruz. Çook güzel bir gün bizi bekliyor inşlh. Ve tabii bi gelin var ortada. O mutlu olmalı :)

Kınada neler vardı neler dağıttı Hatice hepsini paylaşacağım inşlh hemen..

Emre her çocuk gibi kek hastası. Sık sık yapıyoruz evde. Bide beraber yapmaya başladık ki değmeyin keyfine. yumurta deyince cezveyi çıkaran Emre artık başka bir işe de yaradığını görmüş oluyor. Çırpıyorum sonrada ona veriyorum el çırpıcısıyla. Hep birşey yapmasını bekleriz ya çocukların. Aman da döndü mü yok yürüdü mü.. Beklediğim ana maddelerden biri de konuşmasıydı ki son 1 aydır baya açıldı. Şaşırtıyor bazen beni. Güldürüyor çoğu zaman. Yarım yamalak bu konuşmalardan daha güzel bi ses var mı acaba benim için şu aralar? Ben dapim annecim, deyince nasıl vermem ki..
İşte beraber yaptığımız bir kek.. Çok ta güzel oldu.. Hatta eşim bugüne kadar yaptıklarımın en iyisi olduğunu düşünüyor. Ama bilmiyor ki fırından yeni çıkmış ılık bir kek herzman güzeldir :) Akşam çayında yeni çıkmış keklerin çoğu bitti.
Tarif bir derginin verdiği Cupcake kitabından. İçinde bir kaç takip ettiğim blogunda tarifini görmek çok güzel.

Malzemeler ;

Çikolatayı eritiyoruz. Tereyağı ve şekeri karıştırıyoruz. Kalan malzemeyi sırasıyla üzerine ekliyoruz. Cupcake kalıbına paylaştırıyoruz. 180 derecede önceden ısıtılmış fırında 30 dk pişiriyoruz..
Üzerine 1/1 ganaj yapılıp sıkılmış kitapta ama ben yapmadım. Kalorisine kalori katmadım :)

Ben daha son zamanlardaki favori pastamın tarifini de vermedim değil mi?? Hemen…

 
4 Yorum

Yazan: Ocak 27, 2011 in Mer, Tarif

 

>Medovik – Rus pastası

>Eklemeyi unuttum yazdığım posta. Ama ayrı bir postuda hak eder bu pasta. En azından emek :)
Cafe Pepelada gördüğümden beri merak ettiğim bi boş zaman bulsam yapsam dediğim pastayı denedim. Hemde 2 kere :) 2. yapışımda çok daha kolay geldi. Açması olsun, hamuru olsun.. Tam da pepelanın dediği gibi bir pasta. Petibör arası krema :) Benimkinin ara kreması az olmuştu zannımca. Islanmıştı bisküvi fakat daha muhallebi gibi olsa sanki daha güzel olabilirdi. Bir dahakine farklı bir krema denemek istiyorum.
Tarifi yazsam mı yazmasam mı bilemedim. Pepela o kadar güzel anlatmışken :)
Gene bulunsun burda.. Yaptığım değişişkliklerle anlatayım inşlh.

Malzemeler ;
Hamur için
*3 yumurta
*120 gram tereyağ veya margarin
*1 çay bardağı kadar şeker
*3 çorba kaşığı bal
*1.5 paket kabartma tozu
*4 su bardağı kadar un ( daha fazla aldı benim hamurum. sanırım balını biraz fazlalaştırmıştım)
*1 paket vanilya
yapılışı ;
3 yumurta ve şekeri çırpıyoruz. O kenarda beklerken bir tavada 3 kaşık balı ısıtıyoruz içine kabartma tozunu ekleyerek köpürtüyoruz pişiriyoruz. 1dk kadar. Daha fazlası kararmasına sebep..
bu arada tereyağ yada margarinide eritip soğutuyoruz. ve bu 3 karışımı birleştiriyoruz. yumşeker-bal-yağ karışımları.. un ve vanilyada ekleyerek sert bir hamur yapıyoruz. 6 eşit parçaya bölüğ bezeler hazırlıyoruz. Hepsini teker teker açıyoruz. Ben yağlı kağıt üzerinde açtım ve öylece tepsiye geçirdim. çünkü ince açtığım için yerinden kaldırmakta zorluk çektim. Yağlı kağıtla çok kolay oldu. orta boy tencere kapağı kadar açmaya çalışıyourz. çünkü pişince onunla kesiyoruz..
önceden ısıtılmış 180 derecede 3-4 dakika pişiriyoruz teker teker tabii ki :)
Pişen bisküvilerin aralarına kremadan sürüp pastayı oluşturuyoruz.

Kremaya gelirsek…
4 su bardağı krema + 1 bardak şeker koyulaşana kadar çırpılır aralarına sürülür.
Ben kremayı biraz azaltıp yerine yoğurt koydum. Komşum rus :) ona sordum yoğurt koyardık dedi :))
Tadı güzeldi. Fakat fazla suluydu sanırım. Birdahakine farklı yapmayı düşünüyorum..
Pastayı 1 gece bekletmemiz gerekiyor ki bizküviler içine çeksin kremayı. yumuşacık olsunlar..
Bu arada kestik ya pişince tencere kapağıyla bisküvileri. Kalanları rondodan geçirip kenarlarına serpiyoruz.
Üzerinede erimiş çikolta ile süslemeler yapıyoruz..

Çok çocuklu partiler için ideal. Çünkü çocuklar çok severek yediler. Kare şekilde yapılabilir gibi geldi bana. Küçük kareler kesilir daha da güzel durur. Tabii hamur açma kabiliyetinize kalmış bir mesele :)

Ben şimdi gideyim. Fırında armutlu kek var. Sanırım miss gibi kokular yayılacak etrafa.. Tarçın, ceviz,armut..
Emre bir kek canavarı. E dışardan yemedikten sonra katkı maddeli vb. evdekinin gayet besleyici olduğunu düşünüyorum. yumurta,süt,yoğurt hepside faydalı şeyler. Muffin kalıplarında nice farklı tarfiler deneyip sağlıklı atıştırmalar yedirmeliyiz çocuklara.. hımm oğlum hele bi okula git sen de ben sana ne beslenmeler hazırlarım. Hatta bütün sınıfa hazırlarım elimemi yapışır :)

Bu arada şunları gördünüz mü?? Pek şeker :)

 
1 Yorum

Yazan: Aralık 27, 2010 in Mer, Tarif

 

>Emre 2 Yaşında

>Evlenirsin.. daha 2 yıl geçmiştir ama gene de sanki yıllardır evli gibi hissedersin kendini. Ve çocuğun olur. Bide 2 yaşına gelir. Sanki hep annesin.. Ama her yıl yok yıl değil ay yok ay da değil gün farklıdır annelik. Çünkü hergün büyür bebek. 2 yaş ne ki dersin. Hala bebek sanarsın ama değildir. Çocuk olmuştur hem de pek inatçısından. Ya da terrible two ya yakalanmış bir bebektir.. :)
Anne olunca anlıyorsun çocuk olmayı bile. Çocuk olmak çok güzelmiş diyorsun. İnatçı diyorsun, yeri geliyor sinirleniyorsun 2 yaşındaki bebeğine.. Ama bi ” annecim” dediğinde.. eriyorsun..
Çocuk olmuştur dedim ama.. Sanki hala biz neyiz ki.. Çok şükür beraber büyüyoruz..

2 yaş doğumgününü 2 kere kutladık bu sene.. bi öğleden sonra bikaç arkadaşımla. Ve akşamına ailecek.
2side ayrı ayrı çok güzel geçti. 2 ayrı menu, pasta biraz zorlasa da yardımlarla atlattım çok şükür.
Gündüz;
Kıymalı sodalı börek
Kabaklı tart
Yeşil salata
Börülce salatası
Patlıcan salatası
Medovik – rus pastası
Kakaolu cupcake
Bonibonlu kurabiyeler ( arkadaşım Emel’den)
Ve Şeker hamurlu kurabiyeler vardı.

Bayadır eklemeyi dşündüğüm tarifi ekliyim. Daha sonra ayrıntılar inşlh.
Kabaklı tart ailecek çok sık yaptığımız bir tarif. Çok lezzetli bir börek alternatifi. genelde kelepçeli kalıpta yapıyoruz. Ama iki ölçü dikdörtgen tırtıklı borcamda da süper oluyor.
Malzemeler ;
Tart hamuru için ;
Yarım paket margarin
3 yemek kaşığı yoğurt
1 yumurta
1 çay kaşığı tuz
1 paket kabartma tozu
Aldığı kadar un.
( yumuşak bir hamur yapıyoruz. dolapta biraz bekletilebilir kolay açılması açısından.)

Üzeri için;
2-3 tane kabak
3 diş sarımsak
tuz
dereotu
sıvıyağ
1 paket krema
Kaşar peyniri

Tart hamurunu yapıyoruz ve kelepçeli kalıbın dibine yerleştiriyoruz. Kabakları ince ince dilimleyip soteliyoruz. İçine sarımsak ve dereotu ekleyip hamurun üzerine döküyruz. Üzerine krema döküp kaşar peyniri ekliyoruz.
170 derecede hamur pişer, kaşar eriyip kızarır. Ve sıcak servis edilir. Afiyet olsun…

 
3 Yorum

Yazan: Aralık 25, 2010 in Mer, Tarif