RSS

Kategori arşivi: Tarif

>Acıbadem – Bir tutku

>Nerden oldu nasıl oldu diye diye neyse hallettik de buluştuk gene sizlerle. Gerçi hazırlıksız yakalandım ve ne koysam diye düşündüm durdum. Şuana tamda şuara hemde Emrenin doğumgünü ile ilgili hazırlıklar devam ediyor. Ben genede bi öncesinde gelip birşeyler ekliyim dedim geçmişten elimizde kalanlardan :)
Yemekzevkinde çook gerilerde kalmış fakat lezzeti ile farklı bir pasta tarifi vereceğim sizlere. Leziz fakat biraz fazla kalorili. Fazla kalorili herşey leziz değil mi zaten? Neyse bu konuyu geçelim.
Bu pastanın bi ana fikride var aslında :) “Bu kadar malzeme ile bende güzel olurum” :) Evet güzel oluyoruz, enimize en boyumuza boy katıyoruz :))

Geçelim Tarife

Malzemeler ;
-1′er paket kakolu ve sade altın kek
-1 su bardağı süt (kekleri ıslatmak için)
-1 kahve fincanı süt
-250 gram acıbadem kurabiyesi
-1 yumurta akı
üzeri için;
-125 gram nutella(2-3 yemek kaşığı)
-yarım su bardağı krema
-125 gram labne peyniri

Acıbadem kurabiyeleri, yumurta akı ve bir kahve fincanı süt robotta karıştırılır. Keklerden biri sütle ıslatılır ve üzerine bu karışımın üçte biri sürülür. Sonra diğer kekler de bir kakaolu bir sade olacak şekilde üstüste konularak bu işlem tekrarlanır. Üzeri için ise; saralle, krema ve labne peyniri çırpılarak bir krema hazırlanır ve pastanın üzeri bu kremayla kaplanır. Arzuya göre badem, fıstık veya acıbadem kurabiyeleriyle süslenir.

Acıbadem… Bi tutku..
(Bu arada semtide güzel kendide :)

 
5 Yorum

Yazan: Aralık 10, 2010 in Mer, Tarif

 

>Bayram öncesi Emel ablamda

>Emel ablamın sofrası için değişik bir pasta yaptım bu sefer. Cafe pepela yapıp beğendiyse demek ki güzeldir dedik ve haklı çıktık. Biraz uğraşmalı, ayrıntılı ama değerdi doğrusu.
Menude:
– Kestaneli pilav
– Falafel
– İmambayıldı
– Karışık sebzeli salata
– Yeşil salata
– Kıymalı börek
– Kuru baklava
– Elmalı kurabiye
– ve karamelli pasta vardı.

Pastanın tarifi için sizleri pepelaya gönderiyorum. ama o da sizi minti’nin mutfağına gönderiyor:) Pastayı gerçekten tavsiye derim. Özellikle ara kremasına bayıldım ben..
 
6 Yorum

Yazan: Kasım 24, 2010 in Mer, sofra, Tarif

 

>Hilal Ablamın Sofrası ve Karamelli Muhallebi

> Sofra da şahane ikramlarda..

Menu ;
-Fırında paçanga böreği
– Kuru dolma
– Kumpir
-Sebzeli karışık salata
– Vazgeçilmez Yeşil salata 

 – Süslemesinde sorun yaşadığım Nişastalı kurabiyeler :)
– Karamelli milföylü muhallebi

Sütlü tatlı yapayım dediğimde ilk aklıma gelen muhallebi. Karamelsizde mükemmel. Fakat tabii ki herzaman daha kalorilisini, daha da güzelini tercih ederiz değil mi? Karamel ve milföy parçaları kalorisine kalori, tadına tat katıyor tabii ki de:)) Ama sırf muhallebide yapılabilir. Borcama dökülüp keserek servis yapılabilir. Üzerine arzu ettiğiniz herbişeyle süsleyip ikram edebilirsiniz. Bu tatlıya homestore tatlısı diyenler var. Biz karamelli muhallebi diyoruz ve tarfine geçiyoruzz.. :)

Malzemeler;
-Milföy hamuru
Muhallebisi için;
-1,5 kilo süt
-6 yemek kaşığı şeker
-6 yemek kaşığı un
-1 yumurta
-1 paket vanilya
-1 paket (200 ml) çiğ krema
-2 yemek kaşığı tereyağ
Karameli için;
-2 su bardağı toz şeker
-1 paket (200 ml) çiğ krema
-2 yemek kaşığı su
-1 tatlı kaşığı tereyağ

Muhallebi malzemeleri tereyağ ve krema hariç pişirilir. Piştikten sonra içine eklenir ve çırpılmaya başlanır. İstenen kaba dökülür.
Karamel için ise toz şeker eritilir. Eridikten sonra malzemler eklenir.
Milföy hamurları da boş olarak pişirlir. Ve soğuduktan sonra ufalanır.
Muhallebi üstü karamel ve milföy kırıklarıyla servis edilir.

not: Karamel tarifini karamel kullanacağınız her tarfite kullanabilirsiniz bence :)
ve pratiklik açısından. benim buzdolabımda milföy kırıkları ve karamel herzaman bulunur. Acil durumlarda hemen bi muhallebi pişirip üzerine karamel ve kırıklarla süper bi lezzet elde edebilirsiniz. Ama benim geçen yaptığım gibi sakın aceleden muhallebi sıcakken üzerine karameli dökmeyin. Eriyen karamel ile kremkaramel gibi bi tatlıya ulaşabilirsiniz. :)

 
8 Yorum

Yazan: Ekim 24, 2010 in Mer, sofra, Tarif

 

>En güzel ve en kolay börek ; Çiğ Börek

>

 Geçenlerde bir çiğbörek partisi yapıldı annemde. Çiğbörek herzaman yapılmaz. Ama yapılınca da bolcana yenilir. Annemden tarifi aldım da. Aslında kolaymış. Ama muhtemelen yapsam anneminki gibi asla olmaz :)
Malzemeler ;
un – su – tuz – az zeytinyağı- az sirke bunlarla bi hamur yapılır ve en az yarımsaat dinlendirilir. Bu arada çok katı bir hamur olmayacakmış. Sonra yumurta kadar bezeler yapılır.

İçi için
çiğ kıymanın içine 1 domates-1 soğan rendelenir. Maydanoz eklenir. Biraz su ile çok katı olmaması sağlanır.  Baharatlandırılır. Tabak kadar açılan hamurun yarısına yayılır. Hamur kapatılır ve ucları sağlam bi şekilde kapatılır. Kesiciler kullanılırsa iyi olabilir. Ve son olarak kızgın yağda arkalı önlü kızartılır. Ve soğumadan yenir :)
Gene o günden bir kare. Emrecik bahçe işlerine dalmış :)
 
3 Yorum

Yazan: Ekim 14, 2010 in Mer, Tarif

 

>Geç kalmış Hurmalı Browni

>Cafe Pepelaya nasıl ulaştım nerden gittim bilmiyorum. Ama bir anda o kadar sardı ki beni sitesi. Fotoğraflar, farklı tatlar.. Herşey mükemmel gözüküyordu. Sanırım her tarife bi göz gezdirdim. Ve ramazanda misafirlerime Hurmalı browniyi yaptım. Hem ramazana hem de yeni umreden gelmeme uyumluda oldu. Çok çok tavsiye ve övgüyü hak ediyor. Ve Cafepepelayada teşekkür etmeden olmaz. Böyle farklı tarfileri bizimle paylaştığı için. Bi tost ekmeğiyle börek var. Şimdilerde o aklımda. Bakalım kime nasip olacak..

Hurmalı Browni
malzemeler;
-1.5 bardak hurma

-1 su bardağı kaynar su
-2 çorba kaşığı tereyağı+2 çorba kaşığı sıvıyağ
-2 bardak un (Bardak ölçünüze göre + 1/2 bardak,boza kıvamında biraz daha yoğun olacak)
-1 bardak esmer şeker,yoksa beyaz şeker
-2 yumurta
-100 gram bitter çikolata
-1 paket kabartma tozu
-1 tatlı kaşığı kakoo
Islatmak için 4-5 çorba kaşığı süt
üzerine;
-2 paket krem şanti (üzerindeki tarife göre hazırlayınız)
sosu;
– 1 paket krema
– 1 paket çikolata

hurmanın çekirdekleri çıkarılır ve 1 bardak su ile kaynatılır. Püre haline gelinceye kadar kaynatılır ve bi çatal yardımıyla karıştırıldığında kıvama gelir.
sırasıyla şeker yumurta ve tereyağ sıvıyağ çırpılır. un, kabartma tozu ve kakao eklenir.
minik parçalanmış çikolata ve hurma püresi de eklenir tahta kaşıkla karıştırılır.
180derecede 40-45 dk pişirilir. üzeri süt ile ıslatılır.
kremşanti hazırlanır ve üzeri kaplanır. çikolatalı sos ile de süslenir.
Afiyet olsun..
Bence ilk fırsatta deneyin :)

 
6 Yorum

Yazan: Ekim 14, 2010 in Mer, Tarif

 

>Kıymalı kıyır poğaça

>Eşimin de benim de en sevdiğim poğaçalar arasında. Ama yaparken farkına varıyorsunuz ki çok yağlı. 1 tane bile yemekle bilmem kaç gr yağ alıyorsunuz bedeninize. ( yeni diete başlamış insan konuşması bunlar) :)
Yemekzevkinde sucuklu kaşarlı olarak geçiyor. Ama genelde ailecek kıymalısını yapıyoruz. Hatta adı da güner hanımın poğaçası. Ama güner hanım kim bilmiyorum :) Böyle isimlendirilmiş şeyleri çok seviyorum. bizim ailede de illa ki böyle isimlendiriliyor ki ayırt edilsin. Hilal’in tatlısusamlı kurabiyesi,kaşık helvası gibi.. Benim yaptıklarım arasında sanırım cheescakekim var. Başka birşey daha bulmalıyım bana özgü olsun :p

Malzemeleri;
-1 paket margarin

-1 su bardağı süt
-1 çay kaşığı tuz
-3,5 su bardağı un
-1 yumurta sarısı (üzerine sürmek için)

Sadece 25 tane poğaça çıkardım bu malzemeden. arttırılabilir.
Malzemeler karıştırılır. Yumuşak bir hamur elde edilir. Yumuşak derken ele yapışan bi hamur oluyor. Unu arttırmayın. Sonra tercihen 1 gece olmadı 3-4 saat buzdolabında bekledikten sonra içine isterseniz sucuk ve kaşar yada isterseniz benim yaptığım gibi kıymalı iç koyup kapatabilirsiniz. Kıymalı harcada 1 soğan rendeledim ve tavada kavurdum kıymayı. hamuru yuvarlayıp ceviz kadar üstüne yumurta sarısı ve çörekotu veya haşhaş ile süsleyip fırına veriyoruz.
Kıyır kıyır çok leziz bir poğaça yapmış oluyoruz. Tavsiye ederim.

 
3 Yorum

Yazan: Ekim 7, 2010 in Mer, Sipariş, Tarif

 

>En sevilen öğün kahvaltı

>

Geçen cumartesi kahvaltıya misafirim vardı. Ahmdin arkadaşı Eser ve eşi Zeynep. ve kızları Özge tabii ki :) Ama daha minicik. Emre ile oynayamadılar.. Artık ilerleyen yıllarda inşlh :) 

Sofrada kahvaltılıklardan başka soğanlı ekmek vardı. Uzun zamandır sakladığım bir küçük maya poşeti arkasından tarifi :) Fırından çıktığında süperdi. Ama soğudukça albenisi geçiyor. Ve soğanın verdiği tatlımsı tadı ben çok seviyorum. Birde sofradan bilgi ; soğan ve elmanın aslında tatları aynıymış sadece kokuları farklıymış :) Bilemiyorum emin değilim :)

 Ve peynirli tart. ama görünümü pizza gibi oldu. Sucuk vb. yok içinde. Tart hamuru üzerine peynir,domates, zeytin ve mısır.
Klasik Tart hamuru şöyle ;
2 su bardağı un

Yarım paket margarin
3 yemek kaşığı yoğurt
1 yumurta
1 çay kaşığı tuz
1 paket kabartma tozu
Hepsi yoğurulur ve üzeri istenilen malzeme ile döşenir. Üzerine krema eksik edilmez tabii ki :))

Metrolu kek. Mutfak hatıralarından tarif. O küçük kalıplarla yapmış. Benimkinde 11 tane kek çıktı. Çok sevildi :)
tarif şöyle ; ( müeddibe’nin anlatımıyla)
2 adet yumurta

1 su bardağı toz şeker
yarım su bardağı sıvıyağ
yarım su bardağı portakal suyu
4 yemek kaşığı kakao
1 paket kabartmatozu
1 paket vanilya
2 su bardağı un (kıvamına göre çoğaltılabilir)
üzeri için; 2 adet metro çikolata
yapılışı;
yumurta ve şeker iyice çırpılır sonra sırasıyla sıvıyağ, portakal suyu, kakao, un, kabartmatozu, vanilya eklenir ve karıştırmaya devam edilir.
tatlı kaşığı yardımıyla mini kalıplara eşit miktarda paylaştırılır. ince doğranmış metro, keklerin üzerine hafifce bastırılır.160 c ısıtılmış fırında 40 dk. kadar pişirilir.

Ve siyah üzümler. Bahçemizin mahsulu. Geçen bir başka haftasonuı onlarla uğraştık. Suyunu yapıp bütün kış içiyoruz. Mis kokulu bir meyve suyumuz oluyor :)
 
1 Yorum

Yazan: Ekim 5, 2010 in Kahvaltı, Mer, sofra, Tarif

 

>Geçmiş tarifler

>Benim tadı damağımda kaldı. Kalan içi buzluğa kaldırmıştım. zaman kolluyorum yapayım diye. Hünerli bayan Müge’den Kırmızı biber sarma. Bu kadar güzel olacağını tahmin etmemiştim açıkcası.

Malzemeler
– kişi sayısına göre kırmızı biber
– yeşil soğan
– yeterince beyaz peynir. artanı buzluğaa
– maydanoz
– iri kıyılmış ceviz
– limon- zeytinyağı

Kırmızı biberleri közlüyoruz. Soğuduktan sonra yırtmadan parçalamadan soyuyoruz. Ayrı bir yerde peynir-maydanoz-ceviz-tuz-karabiber ve zeytinyağını harmanlıyoruz. Kırmızı biberlerin ortalarına 1-2 kaşık koyup bi güzel sarıyoruz. Soğanla dikkatlice bağlıyoruz. Tabağa  yerleştirip üzerine limon ve zeytinyağı gezdiriyoruz. Afiyet olsun. Ana yemek öncesi yenebilecek çok çok güzel bir seçenek olduğunu düşünüyorum. Bence ilk misafirinize yapın :)

Birde gene aynı sofradan hünkar beğendi tarfini yayınlamak istiyorum. Çook önce yeni evlendiğimde bir kere yapmıştım ve hiç hoşuma gitmemişti. Meğer beşamel sos olayını kaptın mı hunkar beüğendi çocuk oyuncağıymış. Beklediğimden güzel oldu bu sefer.

Malzemeler ;
beğendi için ;
– 2 yemek kaşığı tereyağ
– 4 yemek kaşığı un
– 1 kiloya yakın süt
beşamel sosu güüzel bi kıvamda hazırlıyoruz. çok sulu da olmamalı çok koyu da tabiii ki :)
 közlenen ve kabuklarından soyulan patlıcanları kesip hatta biraz mıncıklayıp içine ekliyoruz.(limonla mıncıklansın ki kararmasın) tuz karabiberde arzuya göre..  sonra yemeye yakın içine dil peyniri ya da kaşar rendesi ekliyoruz. ve karıştıroyuz.
et için de ;
tencerede eti birraz kavurp tereyağ eklenir.suyunu salıp çekene kadar böyle pişirilir. sonra içine arpacık soğan ve sarımsak eklenir. sulandırılmış salçada eklendikten sonra pişmeye yakın tuzu karabiberi konur.
biraz beğendi üzerine et ile servis yapılır. tabii yanına olmazsa olmaz pilav ile :)

 
1 Yorum

Yazan: Eylül 27, 2010 in Mer, Tarif

 

>Soslu top köfteler ve bir iftar daveti daha

>Bu da bir başka iftar sofrası.

Menude 
– kuru sebzeli çorba
– patlıcan salatası
– soslu top köfte
– sebzeli soya soslu tavuk
– fırın makarna
– sakızlı güllaç vardı.

Köfteyi baya beğendim ben. Özellikle Emre çok sevdi. Köftenin tarifi arşivimizde bulunsun.
Malzemeler;
-Yarım kilo kıyma
– 1 yumurta
– 1 diş sarımsak
– 2 yemek kaşığı zeytinyağı
– 2 dilim ekmek içi
– yarım çay bardağı süt
– 1 çay kaşığı kabartma tozu
– tuz- karabiber
Ekmek içlerini süt ile ıslatıyoruz.Köfte harcı için verilen malzemelerin hepsini karıştırıp iyice yoğurup . en az 1-2 saat  buzdolabında bekletin.Ertesi gün harçtan cevizden küçük fındıktan büyük parçalar alıp yuvarlayın.

.1,5 su bardağı yağı kızdırın. Köftelerinizi 2 parti halinde kızartın. Kızarttığınız köfteleri kağıt havlu üzerine alıp yağını süzdürün.
.Bu arada 2 yemek kaşığı zeytinyağını tavaya alın. Domatesleri, biberleri ve sarımsağı ilave edin. Domates ezilene kadar (15-20 dk.) pişirin. Tuzunu ve karabiberini ekleyin. Servis yapacağınız zaman tabağa alın. Üzerine köfteleri koyarak sunun.
Tarif Portakal ağacından.

Bu da bana yardımcı (!) Emre :)
           

 
1 Yorum

Yazan: Eylül 5, 2010 in Mer, sofra, Tarif

 

>Beşamel soslu türlü

>Bu ramazan 2. kez bu yemeği yapıyorum misafirlerime. Ben sevdim. Az biraz uğraşılsa da lezzetli bir ana yemek olduğunu düşünüyorum.
Öncelikle kızartma tavasının başına geçiyorsunuz.
Artık allah ne verdiyse. Bundan öncekinde patlıcan-kabak-patates üçlüsü ile yapmıştım bu yemeği
Bu sefer kabak-mantar-patates-kırmızı biber ile denedim.
Misafirinize bağlı olarak sebzeler küp küp doğranıp ayrı ayrı kızartılır.
mantar varsa yağsız sotelenir.
sonra hepsi karıştırılp güveç kaplarına azar azar konur. sonra üzerine kuşbaşı doğrayıp düdüklüde yumuşacık pişirdiğimiz etlerimiz paylaştırılır.
üzerine 2 kaşık un-tereyağ ve süt ile yaptığımız beşamel sos eklenir. ve üzerine kaşar rendesi de konup fırına verilir. Herşey pişmiş olduğundan sadece üzerinin kızarması yeterlidir. Yanına pilavla lezzetli bir anayemek yapılmış olur. Afiyet olsun :)

Zeytinyağlı fasulyeyi herzamanki gibi yaptım aslında. Sadece aklımda çalı yapmak olunca pazarda köy fasulyesi dedikleri fasulyeyi tahta üzerine ince ince kestim. İçleri çıkmış olabilir ama. Ben sevdim. Ama bunca yıldır ( kaç senedir yemek yapıyorsam) çalı fasulyeyi neden elde uzunlamasına ikiye üçe bölmeye çalışıyormuşum ona şaşırdım. Tahta üzerinde incecik kesmek mümkünmüş :)

Sofraya birde Müge‘de görüp çok beğendiğim patlıcan kızartmasını yaptım. Aslında gerçekten görüntüsü gibi güzel olacakmış ama biraz kalın kesmişim patlıcanları :) Bir dahakine daha ince ve daha lezzetli olacak :)
 
3 Yorum

Yazan: Ağustos 31, 2010 in Mer, sofra, Tarif